9 Haziran Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki mağlubiyetinin ardından, Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ulusal Meclis’i feshetme kararı Fransa’da siyasi bir sarsıntı yarattı. İlk turu 30 Haziran’da sonuçlanan seçimde 7 Temmuz’da ikinci tura giderken aşırı sağı temsil eden Ulusal Birlik Partisi önemli bir zafer kazandı. Fransa’nın Beşinci Cumhuriyet tarihinde ilk kez, aşırı sağın Ulusal Meclis’te en büyük grup olması neredeyse kesinleşti. Fransız siyasetinin akıbeti, mecliste çoğunluk için yarışan üç siyasi ittifak bloğunun ikinci tur öncesi müzakerelerine ve kapalı ortaklıklarına göre şekillenecek. Her halükarda Fransa riskli ve zafiyetli bir siyasi ortama gebe.
İkinci tura giden süreçte aşırı sağa karşı ‘baraj’ için yapılan kapalı ortaklıklar sonucun belirleyici faktörü olacak
30 Haziran’da gerçekleşen ilk tur seçimlerinde, Marine Le Pen ve Jordan Bardella’nın liderlik ettiği aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi* turu yüzde 33,2 oyla kazandı. Sol partilerin son dakikada kurduğu ittifak Yeni Halk Cephesi** ise yüzde 28 oyla ikinci oldu. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisinin liderlik ettiği Cumhuriyet İçin Hep Birlikte*** İttifakı, yüzde 20,8 oyla üçüncü sırada yer aldı. 2024 Parlamento seçimleri 1990’lardan bu yana en yüksek katılım oranı olarak tarihe geçti.
Fransa’da iki turlu parlamento seçim sistemi kuralları gereği bir adayın ikinci tura geçebilmesi için kayıtlı seçmenlerin oylarının en az yüzde 12,5’ini alması gerekmekte. 7 Temmuz’da yapılacak seçimlerin ikinci turu, üç adayın bir sandalye için yarıştığı “üçlü” yarışmalara da sahne olacak. İkinci tura giden süreçte aşırı sağa karşı ‘baraj’ için yapılan kapalı ortaklıklar sonucun belirleyici faktörü olacak.
1958’de anayasallaşan Beşinci Cumhuriyet tarihinde ilk kez, aşırı sağın Ulusal Meclis’te en büyük grup olması neredeyse kesinleşti. İkinci tur, partinin mutlak mı yoksa nispi bir çoğunluk mu elde edeceğini gösterecek. Hem Yeni Halk Cephesi hem de Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı, ilk turda üçüncü sırada yer alan adaylarının herhangi bir üçlü yarıştan çekileceğini ve Ulusal Birlik Partisi’nin mutlak çoğunluk elde etmesini engellemek için diğer adayları destekleyeceklerini açıkladılar. Ancak Emmanuel Macron’un destekçileri, desteklerinin Jean-Luc Mélenchon’un aşırı sol partisi Boyun Eğmeyen Fransa’nın adaylarına kadar uzanıp uzanmayacağı konusunda henüz net değiller. Yeni Halk Cephesi adayları 105 bölgede üçüncü sırada, Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı adayları ise 78 bölgede üçüncü sırada yer alıyor. İkinci turun sonuçları, yarışın aşırı sağ ve diğer partiler arasında olduğu bölgelerdeki stratejik ittifaklara göre değişecek. İkinci tur için adaylık başvurularının son tarihi olan salı gece yarısına kadar müzakerelerin sürmesi bekleniyor.
Ulusal Birlik Partisi önümüzdeki Pazar günü mutlak çoğunluğu elde ederse, Jordan Bardella Başbakan olacak. Ulusal Birlik sadece nispi çoğunluğu kazanırsa hükümet kurmak ve yasaları geçirmek çok zor hale gelecek ve en azından kısmen kilitlenmiş bir parlamento söz konusu olacak. İlk tur öncesinde Bardella, partisi mutlak çoğunluğu kazanmazsa hükümet kurmayacağını dile getirmişti. Son dönemde siyasi söylemlerinde sıkça değişikliğe giden Bardella’nın bu konuda da tutum değiştirmeyeceği net değil. Aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin nispi çoğunluğu elde etmesi bu aşamada en olası senaryo gibi görünüyor.
Sonuçlar sadece Fransa’yı ilgilendirmiyor
Fransa riskli ve zafiyetli bir siyasi bağlama gebe ve sonuçların etkisi Fransa sınırlarını aşacak.
Seçim sonuçları şimdiden, Emmanuel Macron’un Cumhurbaşkanlığı görevinde siyasi meşruiyetinin zayıfladığını işaret ediyor. Ulusal Birlik Partisi’nin hükümet liderliğini üstlendiği bir senaryoda, Cumhurbaşkanı’nın yetkileri diplomasi ve savunma ile sınırlı olacak. Bu yeni siyasi manzara yalnızca Fransa’yı ilgilendirmiyor. Özellikle, Alman hükümet koalisyonunun da AB seçimleri sonrasında zor durumda olduğu bir bağlamda Fransa’nın Avrupa düzeyindeki liderliğinin de zayıflaması söz konusu.
Sonuca Fransız piyasaları Pazartesi sabahı itibariyle temkinli tepki verdi. Anketlerin dün geceki sonuçları çok büyük ölçüde öngörmüş olması da piyasaların temkinli yaklaşımında rol oynadı. Aşırı sağın mutlak çoğunluğu aldığı veya asılı parlamento durumunda, Fransa’nın ekonomik ve finansal istikrarı üzerinde baskı oluşması muhtemel.
Notlar
*Jordan Bardella ve Marine Le Pen tarafından yönetilen aşırı sağ parti Ulusal Birlik Partisi (RN – Rassemblement National) ve müttefikleri.
**Jean-Luc Mélenchon’un aşırı sol partisi Boyun Eğmeyen Fransa (La France Insoumise), Olivier Faure’nin Sosyalist Partisi, Marine Tondelier’nin Ekolojistleri ve Fabien Roussel’in Komünist Partisi’ni bir araya getiren son dakika sol koalisyonu Yeni Halk Cephesi (NFP – Nouveau Front Populaire).
***Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı (ENS – Ensemble), Gabriel Attal tarafından yönetilen merkez partilerin koalisyonu. Başlangıçta Emmanuel Macron’u desteklemek için bir araya gelen, ancak oldukça güç kaybeden koalisyon, Cumhurbaşkanı’ndan uzaklaşmakta.
İdil Uzay Uzun: Konuk analist / Flint Global Brüksel’de AB Mevzuatı ve Politika Analisti.